8 Mart Dünya kadınlar Günü kutlama yemeği

Dünya Kadınlar Günü 10.Mart.2016 da Göksu Lokantasın da Vakfımızın düzenlediği bir BRUNCH ile kutlandı. Tüm katılan gönül dostlarına teşekkür ederiz. BRUNCH' dan görüntüler ile Doç. Dr.Perihan Yalçın hanımefendinin Dünya Kadınlar Günü için hazırladığı konuşma notlarından alıntıları sizler ile paylaşmak istedik. KIYMET TOSUN. Saygıdeğer Vakıf Başkanım, Çok Değerli Vakıf Üyeleri, Kıymetli Misafirler, “Kadın; bilmeyene “nefs”, bilene “nefes”tir.” Şems-î Tebrizî Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle gerçekleştirdiğimiz bu buluşmaya, şahsım ve vakfımız adına hoş geldiniz diyor saygılarımı sunuyorum, Bu özel ve anlamlı günde, sizlerle birlikte olmaktan çok mutluyum, hepiniz hoş geldiniz! Tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun. Bu gün, dünyanın her yerinde kadının anıldığı, sorunlarının çeşitli platformlarda tartışıldığı bir gün! Onlardan olduğumuz ve yaşamımızın doğumdan ölüme kadar her anında varlıklarıyla onurlandığımız, ihtiyacımız olduğunda desteklerini esirgemeyen, eğiten, yetiştiren, bizi biz yapma yolunda yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren fedakâr kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum. Atatürk Türk Kadını ile ilgili olarak şöyle demektedir: "Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir." "Bizce Türkiye Cumhuriyeti anlamında kadın bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en muhterem yerde her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir mevcudiyettir." "Türk kadını; dünyanın en aydın en erdemli ve en vakur kadınıdır." Erkeklere ilk öğüdü ilk eğitimi veren ve onun üzerinde ilk analık nüfuz ve tesirini kuran kadındır." Atatürk’ün önderliğinde, Kadınlarımız cumhuriyet ve demokrasiyle birlikte haklarının büyük bir bölümüne kavuşmuştur. “Cennet anaların ayakları altındadır.” diyen bir medeniyetten geliyor olmamız ile bugün kadına yöneltilen şiddete dair aldığımız üzücü haberler arasında kabul edilemez bir çelişki vardır. Türk kadını “yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üstünde yükselmeye” layıktır. Öncelikle, kadınlara yönelik her türlü şiddetin psikolojik, sosyolojik ve hukuksal bir sorun olarak kabul edilmesi şarttır. Devlet, çıkaracağı yasalarla, alacağı önlemlerle daha caydırıcı olmanın çarelerini bulmak zorundadır. Sevgili Hanımlar, Sözlerimi bitirirken bu önemli günde bana konuşma fırsatını veren başta vakfın çok değerli başkanı saygıdeğer Kıymet Tosun Hanımefendi’ye ve vakfın yürütülmesinde, ilerlemesinde ve bu günlere gelmesinde emeği geçen, gönül veren, özveriyle içtenlikle çalışan tüm vakıf üye ve çalışanlarına katkılarından dolayı teşekkür etmek istiyorum. Siz değerli misafirlere katılımlarından dolayı sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Doç. Dr. Perihan Yalçın

Tarih: 8 Mart 2016
Saat: 0:0